Gülşen’e verilen hapis cezasının gerekçesi açıklandı
uzun süre, açıklamalarıyla tepki çeken şarkıcı Gülşen’i konuştu.
Sahne kostümleriyle tepki çeken şarkıcı, geçtiğimiz yıl bir konserinde haddini aşan cümleler sarf etti.
Gülşen, “İmam hatipte okumuş daha önce kendisi, sapıklığı oradan geliyor.” ifadesini kullanarak eleştirilerin odağında oldu.
Ardından tepkiler art arda gelince gözaltına alındı ve “halkı kin ve düşmanlığa tahrik veya aşağılama” suçundan çıkartıldığı mahkemece tutuklandı.
Tek kişilik koğuşta 5 gün geçiren Gülşen’in cezası ev hapsine çevrildi.
Yurt dışı yasağının da kaldırılmasıyla soluğu İngiltere’nin başkenti Londra’da alan Gülşen, kısa bir aranın ardından yeniden konserlerine başladı.
Kararın gerekçesi tamamlandı
İstanbul 11. Asliye Ceza Mahkemesi 3 Mayıs 2022 tarihinde şarkıcı Gülşen Çolakoğlu hakkında “Halkın bir kesimini sosyal sınıf, din, mezhep, cinsiyet veya bölge farklılığına dayanarak alenen aşağılama” suçundan 10 ay hapis cezası vererek hakkındaki hükmün açıklanmasını geri bırakmıştı.
Mahkeme, Gülşen hakkında verdiği hükmün gerekçesini tamamladı.
“Kamu barışı, kamu güvenliği, toplumun huzur ve refahı”
Gülşen’in sözlerinin, İmam Hatip okullarında öğrenim görmüş kişilere yönelik olduğunun açık olduğu vurgulandığı kararda, şu ifadelere yer verildi:
Türkiye Cumhuriyeti Devletinde İmam Hatip okullarından mezun olanlar sayıları itibari ile TCK 216. Maddesinin 2. Fıkrasında belirtilen halkın bir kesimi kavramına dair insan topluluğudur. Daha önce belirtildiği gibi kanunun düzenlenme amacı, kamu barışı, kamu güvenliği, toplumun huzur ve refahı olup davaya konu İmam Hatip mezunlarından oluşan büyük bir topluluğun teknik anlamda sosyal sınıf kapsamında olup olmadığı hususu, kanunun düzenlenme amacı dikkate alındığında, ‘böyle büyük bir kesimin kapsam dışı bırakılması” durumunda kanunun korumak istediği yukarıda belirtilen değerleri, dolayısı ile kanunun düzenlenme amacının bertaraf etme tehlikesi oluşturabilecektir.
Aksi değerlendirme sanık tarafından sarf edilen sözlerin muhatabı olan bu büyük sayıdaki toplum kesiminde oluşan infialin karşılıksız kalmasına yol açarak maddenin düzenlenme amacında belirtilen barış ve hoşgörü ortamının somut bir şekilde tehlikeye atılmasına yol açacaktır.
“Suç aleni değildir” savunmasına mahkemeden yanıt
Sanatçının savunmasında suçun aleni olmadığı iddiasını da değerlendiren mahkeme, “Yüzlerce kişinin katıldığı, katılanlar ve medya tarafından kayda alınan ve bu şekilde herkesin kolaylıkla ulaşabileceği bir ortamında aleniyet olmadığı iddiası, aleniyet kavramının tekrar tanımlanmasını gerektirebilecek bir savunmadır” ifadesini kullandı.
“Sapık ifadesi insan hakları, evrensel hukuk, AİHM kriterlerine uymuyor”
Kararda, toplumda sayı olarak bir çoğunluk oluşturan herhangi bir halk kesimine “sapık” ifadesini kullanmanın insan hakları, evrensel hukuk, AİHM kriterlerine uymadığı da belirtildi.
Mahkeme, TCK 216/2 maddesindeki “Halkı kin ve düşmanlığa tahrik” suçu kapsamındaki sanığın eylemi toplumu oluşturan insanlar arasındaki hoşgörü ortamını bozacak, insanlar arasındaki farklılığı reddederek ayrımcılığa yol açacak ve kamu barışını somut olarak tehlikeye sokacak nitelikte olduğunu gerekçesinde belirtti.
Haber Kaynağı: Demirören Haber Ajansı (DHA)